بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَلْقَىٰهَا فَإِذَا هِىَ حَيَّةٌ تَسْعَىٰ ٢٠

O da bıraktı. Bir de ne görsün; o, hemen koşan bir yılan oluvermiş.

– İbni Kesir

قَالَ خُذْهَا وَلَا تَخَفْۖ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا ٱلْأُولَىٰ ٢١

Buyurdu: Tut onu korkma. Biz onu yine eski durumuna çevireceğiz.

– İbni Kesir

وَٱضْمُمْ يَدَكَ إِلَىٰ جَنَاحِكَ تَخْرُجْ بَيْضَآءَ مِنْ غَيْرِ سُوٓءٍ ءَايَةً أُخْرَىٰ ٢٢

Elini de koltuğunun altına koy ki; diğer bir mucize olarak kusursuz, bembeyaz çıksın.

– İbni Kesir

لِنُرِيَكَ مِنْ ءَايَٰتِنَا ٱلْكُبْرَى ٢٣

Bununla sana daha büyük mucizelerimizi gösterelim.

– İbni Kesir

ٱذْهَبْ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ٢٤

Firavun'a git, doğrusu o, azmıştır.

– İbni Kesir

قَالَ رَبِّ ٱشْرَحْ لِى صَدْرِى ٢٥

Dedi ki: Rabbım, göğsümü aç.

– İbni Kesir

وَيَسِّرْ لِىٓ أَمْرِى ٢٦

İşimi kolaylaştır.

– İbni Kesir

وَٱحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِى ٢٧

Dilimden de düğümü çöz ki;

– İbni Kesir

يَفْقَهُواْ قَوْلِى ٢٨

Sözümü iyi anlasınlar.

– İbni Kesir

وَٱجْعَل لِّى وَزِيرًا مِّنْ أَهْلِى ٢٩

Kendi ailemden bir vezir ver bana;

– İbni Kesir

هَٰرُونَ أَخِى ٣٠

Kardeşim Harun'u.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu